Kadının iş yaşamındaki yeri ne olmalı ?
Turizm sektöründeki başarılı çalışmaları ile adından söz ettiren Ezel Abacı kadın çalışanlarımızın sorunlarını gündeme taşıyor. "kadınlarımızı tacizden, şiddetten koruyamıyoruz.Kadına şiddet uygulayanlar, tacizde bulunanlar adalet önüne çıktığı zaman iyi hal indirimi alıyorlar ise,kadın giydiği kıyafet ile tahrik edici olarak yaftalanıyor ise,gelenek görenek adetler hafifletici unsur görülüyor ise..."
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bugünün ne anlama geldiğini anlamak için tarihe kısa bir bakış yapmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü romantik hediyelerin, çiçeklerin, mağazaların indirimlerinin ne kadar anlamsız ve tüketime yönelik, amacından uzak yaklaşımlar olduğunu anlamak için önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu özel günün bir kutlama,farkındalık durumundan daha öteye samimiyetle başımızı ellerimizin arasına alma düşünme, gerçeklerle yüzleşme sonunda da faaliyete geçme günü olduğunu anlamamız gerektiği inancındayım.
google_ad_client = "ca-pub-8585800832337307"; google_ad_slot = "5421601511"; google_ad_width = 180; google_ad_height = 368; google_ad_client = "ca-pub-8585800832337307"; google_ad_slot = "5421601511"; google_ad_width = 180; google_ad_height = 368;8 Mart 1857 tarihinde ABD`nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış,ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can vermiştir.
Bunun üzerine 1921 de Moskova ‘da düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak belirlenmiş,daha sonra 16 Aralık 1977 de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verilmiştir.
129 kadın işçinin trajedisi tüm dünyayı etkileyen bir süreç yaşatırken Türkiye’de yalnızca 2017 yılında iş cinayetlerinde 116 kadın işçi yaşamınıyitirmiştir.Eşleri,babaları,abileri,sevgilileri tarafından öldürülen kadın sayısı 2017 yılında 409 dur.Cinsel tacize uğrayan kadın sayısı ise 332 dir.Ülkemde TUİK verilerine göre her 10 kadından 4 ü yaşadığı çevrede kendini güvende hissetmemektedir.
Ülkemde kadının işgücüne katılımı %27 civarındadır ki bu oran Avrupa ülkelerinde % 60lara yakındır.Siyasete katılımları da aynı oranda oldukça düşüktür.TBMM de kadın milletvekili oranı %13,91 dir.
İşte bu yüzden Türkiye’de her gün 8 Mart olmalıdır.
Çünkü …Kadınlarımızı tacizden, şiddetten koruyamıyoruz.Kadına şiddet uygulayanlar, tacizde bulunanlar adalet önüne çıktığı zaman iyi hal indirimi alıyorlar ise,kadın giydiği kıyafet ile tahrik edici olarak yaftalanıyor ise,gelenek görenek adetler hafifletici unsur görülüyor ise kadını koruyamıyor değil korumak istemiyoruz.
Kadınlarımızı çalışma hayatının içinde değil,çünküçocuğu var diyoruz,çok izin alır diyoruz,bir de doğum yapar en az 6 ay boş yere para öderim diyoruz, geç saate kadar kalamaz, fazla mesai yapamaz diyoruz,,kadınların en doğal hakkı olan analık hakkı ile insani bir hak olan çalışma hakkını karşı karşıya getirip kadınlarımızı eve hapsediyoruz.
İşe alıyoruz erkeklerle aynı işi yapsa bile düşük maaş veriyoruz.Yönetici alacaksak kadının sözünü kim dinler, otorite sağlayamaz diyoruz ön yargılarımıza yeniliyoruz.
İş görüşmesine gittiğinde eteğinin boyuna,başının örtüsüne bakıyoruz, İşlerimiz kötü gidiyor çalışan sayısıazaltalım dediğimizde çıkartılacaklar listesine kadın çalışanları öncelikli olarak yazıyoruz.Erkek ev geçindirir, kadın işsiz kalsa da olur diyoruz.
Çocuk yalnızca kadına aitmiş gibi işverenin kreş açma yükümlülüğünü kadın çalışan sayısına göre belirliyoruz.Siyasette seçimlerden önce kadın istihdamı diyoruz,kadın kotası diyoruz, mecliste daha fazla kadın olsun diyoruz ancak seçilebilecek sıralamalarda kadınlarımızı yazmıyoruz.
Kısacası bir şeyleri yapmış olmak için yapıyoruz kadın hakları konusunda samimi davranmıyoruz, ne kendimizi düzeltmeye ne de düzenlemeleri iyileştirmeye istekli değiliz. Biz kadınlar pozitif ayrımcılık istemiyoruz. Eşit işe eşit haklar istiyoruz. Hakta eşitlik, işte eşitlik, yaşamda eşitlik istiyoruz.
Ve son olarak Kadınlar yalnızca erkeklerden şiddet görmüyorlar, hem cinsleri tarafından da şiddete maruz kalıyorlar. Yalnızca çalışan ayrımcılığını erkek patronlar yapmıyorlar, kadın patronlarda yapıyorlar. Biz kadın kimliğimize, haklarımıza sahip çıkmadığımız takdirde yalnızca yılda bir kez 8 Mart günü hatırlanmaya devam edeceğiz.
Ezel Abacı