MURAT YÜCELEN: "TURİZMDE FİYAT REKABETİ YAPMAKTAN VAZGEÇMEMİZ LAZIM"

Yeditepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Yücelen, pandemiden sonra Türkiye'deki turizmin hangi noktaya geldiği, Avrupa enerji krizinin kış turizmini nasıl etkileyeceği ve turizmdeki fiyat rekabetinin Türkiye'ye yansımaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Turizm sektörünü araştıran bir AR-GE ünitesi kurularak bu sektör için strateji geliştirilebileceğini ifade eden Doç. Dr. Yücelen, “Yaklaşık 650-700 dolar gibi kişi başı turist gelirimiz var. Bazı rakip ülkelerde bu rakam iki katına çıkabiliyor. Turizm sektöründe fiyat rekabeti yapmaktan vazgeçmemiz lazım” dedi. 

Avrupalı turizm seyahat acentalarının şimdiden kış paketleri satmaya başladığını söyleyen Yücelen, kış paketlerinin yaza oranla çok daha ucuza satıldığını belirterek, “Çok değerli, lüks, güzel tesislerimiz ve üstün bir hizmet kalitemiz var. Bu yüzden ‘Bu kadar ucuza mı satılmalı’ gibi bazı güncel tartışmalar ortaya çıktı” şeklinde konuştu.  

“Avrupalı Turizm Seyahat Acentaları Kış Paketleri Satmaya Başladı”  

Türkiye’deki turizm sektörünün yılın 12 ayı çalışan bir sektör olduğunu dile getiren Doç. Dr. Murat Yücelen, şunları kaydetti:

“23 Eylül’de açıklanan verilere göre 2022 yılının ilk 8 ayında çok büyük bir yol kat edildiğini, 2 yıllık pandemi döneminin yaralarının büyük bir oranda sarıldığını söylemek mümkün. Bu yılın ilk sekiz ayında ülkemize 32 milyon turist geldi. Bu rakam 2022 yılı için öngörülenin ötesinde, çok iyi bir rakam.Önümüzde 4 ay daha var, yıl daha kapanmadı. Ülkemizde turizm sektörü yıl boyunca çalışan bir sektör, sadece yazın turizm yapılmıyor, turizmin birçok kolu var. Mesela kış rezervasyonları alınmaya başlandı, Avrupalı turizm seyahat acentaları kış paketleri satmaya başladı. Bunlar, yaza oranla çok daha ucuz, uçak dâhil kişi başı 27 Euro gibi fiyatlara satılıyor. Çok değerli, lüks, güzel tesislerimiz, üstün bir hizmet kalitemiz var. Bu yüzden ‘Bu kadar ucuza mı satılmalı’ gibi bazı güncel tartışmalar ortaya çıktı. Bir başka bakış açısıyla baktığımızda ise tüm bu tesislerin yılın 6-7 ayı âtıl kalması da çok olumlu bir şey olarak değerlendirilemez. O yüzden kış turizminde diğer turizm alanlarının yanı sıra yazın sahilde kullanılan tesislerimizde belli bir doluluk oranına erişilmesi, belirli bir gelir sağlanıp istihdama devam edilmesi söz konusu.”

“Dünya Çapında Kayak Merkezlerimiz Var”  

Türkiye’nin yaz turizmi dışında birçok turizm türüne sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Murat Yücelen, şöyle konuştu:  

“2020 ve 2021 yılları birçok açıdan turizm ve diğer sektörlerin ciddi sekteye uğradığı yıllar oldu. 2019’da ülkemizi 50 milyon turist ziyaret etmişti. Bunlar da 34,5 milyar dolar gelir bıraktı. 2020’de bu sayı yaklaşık 8 milyon gibi bir sayıya inerken 2021’de 10-12 milyon civarındaydı. Bu yıl ilk 8 ay itibariyle 32 milyon turist ağırladık. Bakanlığımızın yılsonuna kadar 37 milyon civarı turistin geleceğine dair bir öngörüsü var. Sezon olarak sonbahar kışa doğru gidiyoruz. Kış turizmi derken, kış sporlarının yapıldığı, kayak merkezleri türü bir turizmden bahsediyoruz. Son 20 yılda ülkemizde bu turizm türüne çok büyük yatırımlar yapıldı. Dünya çapında kayak merkezlerimiz var. Bu da dış ve iç turizme bir noktaya kadar mutlaka katkı sağlayacaktır. Bu yüzden ülkemizdeki turizm potansiyelini sadece 3S dediğimiz ‘Sea-sand-sun’ yani ‘deniz, kum, güneş’ turizm faaliyetleri ile kısıtlı görmemek ve sınırlandırmamak gerektiğini düşünüyorum. Çok fazla potansiyelimiz var ve baktığımızda bunu olumlu yönde de kullanıyoruz. Kaplıcalarımız, sağlık turizmimiz, macera, inanç, kış, iş turizmimiz hız kesmeden devam ediyor. O yüzden kış için ümitli ve pozitif bir bakış açımız mevcut.” 

“50 Milyar TL’lik Kredi Paketinin Açıklanmasının Sektöre Çok Yardımı Dokundu”  

Turizm sektörüne yapılan yatırımların pandemi döneminde de devam ettiğini söyleyen Doç. Dr.  Yücelen, “Yine de şirketler biraz daha ayakta kalmaya ve günü kurtarmaya odaklandığı için her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de birtakım yavaşlamalar görüldü. Bir yandan da devlet tarafından bu yıl sezon başlamadan önce düşük faizli 50 milyar TL’lik kredi paketinin açıklanmasının sektöre çok yardımı dokundu. Şu an itibariyle ise olumlu yönde ilerlediğimizi düşünüyorum. Turizm, Türkiye için vazgeçilmez sektörlerden biri, her şeyiyle cennet bir memleket” dedi.   

“Türkiye’deki Otellerde Dünya Ülkelerine Kıyasla Hizmet Kalitemiz Çok Yüksek” 

Türkiye’de turizm sektöründe fiyat rekabeti yapılmasının sektörden gelen gelirin azalmasına sebebiyet verdiğini söyleyen Doç. Dr. Murat Yücelen, şöyle konuştu:    

“Bize gelen turistlerin kişi başı harcamaları rakibimiz sayılabilecek ülkelere oranla oldukça düşük. Yaklaşık 650-700 dolar gibi kişi başı turist gelirimiz var. Bazı rakip ülkelerde bu rakam iki katına çıkabiliyor. Fiyat rekabeti yaptığımız için ülkemizde fiyatlar son 20 yıldan beri böyle. Hâlbuki bizim ülkemiz sahip olduğu güzellikler sebebiyle fiyat rekabeti yapacak ülke konumunda değil.

Ayrıca Türkiye’deki otellerde, restoranlarda dünya ülkelerine kıyasla hizmet kalitemiz çok yüksek. O yüzden fiyat rekabeti yapmaktan vazgeçebileceğimiz bazı strateji ve politikalar geliştirmemiz yakın ile orta vadede turizm sektörümüzü çok daha ileriye atacaktır. Örneğin, yalnızca turizm sektörüne dair araştırmalar yapan bir Ar-Ge ünitesi kurulması ile sektör verisinin derin ve uzun vadeli analizi yapılabilir; bu sayede sektörümüz için uzun vadeli ve rekabetçi stratejiler geliştirip uygulanabilir. Yanı sıra, alternatif pazarlardan ziyaretçi talebinin artırılmasına yönelik tanıtım programları uygulanması yararlı olabilecektir; Hindistan ve Çin gibi yüksek nüfuslu ve satın alma gücü giderek yükselen ülkelerden daha fazla turist alma potansiyelimiz var.”