TÜRKLERİN EFSANE SAVAŞ GEMİSİ MAHMUDİYE KALYONU HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ !

Gerçek bir efsane olan Mahmudiye Kalyonu, Osmanlı Devletinin donanmasına dahil olan, dünyanın en büyük yelkenli savaş gemisi. İlk olarak 1829 yılında o dönemin padişahı II. Mahmud'un emriyle İstanbul Tersanesinde yapımına başlanan Mahmudiye Kalyonu, mimar Mehmet Kalfa ve mühendis Mehmet Efendinin eseri.

128 toplu kalyon ve 3 ambarlı geminin bir araya getirilmesi ile dünyanın en büyük kalyon gemisi haline gelen Mahmudiye Kalyonu, hizmette olduğu dönemler boyunca dosta düşmana korku salmıştır. İşte, gerçek bir efsane olan Mahmudiye Kalyonunun hikayesi… Efsunlu Gemi: Mahmudiye Kalyonu 1829 yılından itibaren dünyanın en büyük savaş gemisi olan Mahmudiye Kalyonu, 1847 yılında Fransız savaş gemisi Valmy inşa edilene kadar bu unvanını sürdürmüştür. Savaşlarda kazandığı başarılar ile bir halk efsanesine dönüşen Mahmudiye Kalyonu, kimi insanların gözünde “hayalet gemi” olarak da anılmıştır.Çünkü elde ettiği başarılar inanılamayacak kadar büyüktü! II. Abdülhamit döneminde sökülerek görevden alınana kadar katıldığı sayısız savaş ile isminden bahsettiren Mahmudiye Kalyonu, meşhur Sivastopol Kuşatması ile efsanesini başlatmıştır.



Hem kaptanı Mehmet Paşa hem de Mahmudiye Kalyonu, bu kuşatma esnasında büyük bir başarı sergilemiştir ve halk arasında kulaktan kulağa bu efsane haber yayılmaya başlanmıştır. Sivastopol Kuşatması esnasında diğer savaş gemilerine nazaran çok az bir hasar alan Mahmudiye Kalyonunun en az hasar alan bölgesi geminin üst kısmında yer alan Barbaros Hayreddin Paşa’nın sancağıdır. Sancakta ise Saff Suresinin 13. Ayeti yazmaktadır.

"nasrun minallâhi ve fethun karîb ve beşşiril mü'minin!" (Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır. Müminlere müjdele!)

En az hasarın bu bölgenin alması sonucunda halk Mahmudiye Kalyonunu “efsunlu gemi” olarak anmaya başlamıştır.

Mahmudiye Kalyonu Bir Efsane Haline Geliyor Savaşta elde ettiği başarıların ardından Mahmudiye Kalyonu Ruslar, Fransızlar ve Türkler tarafından farklı efsaneler ile anılmaya başlandı. Herkes Mahmudiye Kalyonunun bir efsun ile korunduğuna inanmaktaydı. Söylenene göre Hacı Bektaşi Veli, Mevlana Celaleddin Rumi ve daha pek çok evliyanın gemiyi efsunladığını ve Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayaletinin geminin güvertesinden dolaştığı düşünülmekteydi. Bu tarz hikayeler kulaktan kulağa herkese yayılmaktaydı. Hem dünyanın en büyük savaş gemisi olması, hem muhteşem mimarisi hem de dilden dile dolaşan efsaneleri ile Mahmudiye Kalyonu, tüm dünyadan ziyaretçiler almaya başlamıştır. Emekliye ayrılana kadar ve hatta bu dönem sonrasında da Mahmudiye Kalyonu hakkında sayısız söylenti tüm İstanbul’da dolaşmıştır.