Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

ETHEM ZAGİKYAN : " ÇÖKÜŞ DEĞİL, DÖNÜŞÜM: TÜRKİYE'Yİ DIŞARIDAN DEĞİL, SAHADAN OKUMAK GEREK "

Turizm sektöründeki başarılı projeleri ile adından övgü ile söz ettiren Uluslararası Otelci ve Marka Geliştirici Ethem Zagikyan dış basında Türkiye'nin geleceğine yönelik karamsar tablolar çizen yazarlara veriler ile cevap verdi. Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında Türkiye'nin çok önemli projeler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Zagikyan felaket senaryolarına geçit verilmemesi gerektiğini belirtti.

ETHEM ZAGİKYAN : " ÇÖKÜŞ DEĞİL, DÖNÜŞÜM: TÜRKİYE'Yİ DIŞARIDAN DEĞİL, SAHADAN OKUMAK GEREK "

Turizm sektöründeki başarılı projeleri ile adından övgü ile söz ettiren Uluslararası Otelci ve Marka Geliştirici Ethem Zagikyan dış basında Türkiye'nin geleceğine yönelik karamsar tablolar çizen yazarlara veriler ile cevap verdi. Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında Türkiye'nin çok önemli projeler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Zagikyan felaket senaryolarına geçit verilmemesi gerektiğini belirtti.

ETHEM ZAGİKYAN :
13 Ağustos 2025 - 12:28
Reklam

Sayın Zagikyan'ın çok kıymetli açıklamalarını paylaşıyoruz:

"Son günlerde, özellikle dış basında Türkiye’nin geleceğine dair felaket senaryolarına dayanan yazılar gündeme geliyor. Bunlardan biri, American Enterprise Institute yazarı Michael Rubin tarafından kaleme alınan “Turkey’s collapse and partition appears inevitable” başlıklı makale. Uzun yıllardır yurt dışında otel yatırımları ve marka geliştirme projeleri yürütmüş biri olarak bu tür analizlerin ne kadar yüzeysel, tek boyutlu ve spekülatif olduğunu üzülerek izliyorum.

Ben Türkiye’yi grafiklerden ya da siyasi manşetlerden değil, Antalya’daki sahil otelinden, Van’daki butik yatırımlardan, Gaziantep’teki gastronomi turizminden, Trabzon’daki doğa turizmine kadar sahadan okuyorum. Ve çok net şekilde görüyorum ki: Türkiye’de bir “çöküş” değil, sessiz bir dönüşüm yaşanıyor.



Siyasi Gerilim mi, Yeniden Doğuş Süreci mi?

Elbette ki Türkiye, son yıllarda siyasi açıdan gerilimli dönemlerden geçti. Ancak bunu bölünmeye değil, daha fazla toplumsal bilinç ve siyasi farkındalığın doğuşuna bağlamak daha isabetli olur. Bugün otellerimizde çalışan gençlerin siyasete, ekonomiye, girişimciliğe olan ilgisi her geçen gün artıyor. Bu, demokrasinin temel refleksi değil de nedir?

Ekonomi Zor Dönemden Geçiyor Algısı ne kadar gerçekçi? Yatırımcı Ne Yapıyor?

Rubin, ekonomik kriz üzerinden ülkenin bütünlüğüne dair tahminlerde bulunuyor. Ancak otel yatırımları, turizm tesis projeleri ve marka franchise anlaşmalarında son yıllarda yeni bir hareketlilik dikkat çekiyor. Çünkü uluslararası yatırımcılar biliyor ki; Türkiye’deki geçici ekonomik dalgalanmalar, uzun vadeli yüksek potansiyeli gölgeleyemez.

Döviz bazlı gelir üreten bir sektör olarak turizm, bu dönemde yerli ve yabancı yatırımcı için avantajlı koşullar sunuyor. Yeni otel açılışları, bölgesel destinasyonların canlanması, devlet destekli turizm teşvikleri bunun açık göstergesi.Bununla birlikte diğer sektörlerde de ülkemize yabancı yatırımcının ilgisi sürekli artıyor. 

Kültürel Çeşitlilik, Bölünme Değil Zenginliktir

Makalede Kürt meselesi üzerinden Türkiye’nin parçalanabileceği ima ediliyor. Ancak biz otelciler bu ülkedeki çok kültürlü yapıyı risk değil, değer olarak görüyoruz. Şırnak’tan Mardin’e, Diyarbakır’dan Van’a açılan yeni oteller, sadece ekonomik değil, kültürel entegrasyonun da lokomotifi oluyor.

Türkiye'nin Dış Politikası: Çoklu Denge, Çoklu Erişim

Türkiye’nin dış politikasını “yalnızlaşma” olarak tanımlamak, bölgesel güçlerin pozisyonunu yanlış okumaktır. Türkiye, bugün Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar çok merkezli bir diplomatik ve ticari ilişkiler ağı kurmuştur. Bu, turizm yatırımları açısından da Türkiye’yi doğunun ve batının kesişim noktası yapıyor.

Turizm Sektörü Ne Söylüyor?

Otel doluluk oranları, uçuş bağlantıları, marka iş birlikleri, yatırım talepleri… Bunların hepsi bize çok net bir tablo çiziyor:
Türkiye, küresel turizmde yerini büyütmeye devam ediyor.

Bölgesel olarak gelişen gastronomi rotaları, sağlık turizmi, dijital göçebe konseptleri, küçük ölçekli lüks tesisler, bugünün ve yarının yatırımlarıdır. Bu dinamikler çöküşün değil, doğru yönetildiğinde altın çağın habercisidir.

Türkiye’nin Hikayesi Henüz Yazılmadı

Türkiye’nin hikâyesini dışarıdan yazmak kolay. Ancak bu topraklarda yatırım yapan, bu ülkenin insanlarıyla çalışan, geleceğe dair projeler kuran bizler biliyoruz ki: Türkiye’nin çöküşü değil, dönüşümü ve yükselişi mümkündür. Ve biz bu dönüşümün ve yükselişin bir parçası olmak için hâlâ buradayız.

Ethem Zagikyan"

Reklam
Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum