Sevgili turizm dostları yeni bir sezona daha merhaba dedik. Yeni sezon turizmimiz için turizm profesyonelleri  ve emekçileri için inşallah hayırlı olur inşallah güzel bir sezon olur.
 
Bu yazımda çok uzun yıllardır kendimde yaptığım otel genel müdürü olmanın ne demek olduğunu sizlerle paylaşmak istedim. Bu doğrultuda bir çok arkadaşımızın paylaşımları var bu yazılardan alıntılarım  yaşadıklarım ve  gözlemlediklerim  sizlere ve de Genel Müdür olmayanlara neler yaşadığımızı çok iyi anlatacaktır.
 
Çok iyi bir sezon geçirseniz de kış geldiği zaman ilk göze batan Genel Müdür olur. Maliyeti fazla gelir hatta gereksiz gelir. Bazen de 1 Mayıs’ta işe başlamamız istenir. Ben bu örneği zamanın turizm bakanının bulunduğu toplantıdaki konuşmamda söylediğimde inanamadı. Ama maalesef gerçek.
 
Otel sahibi kendi  yaptığı hatalara asla bakmaz ve ilk kriz durumunda  hemen faturayı otel genel müdürüne çıkarır. Oysa otelin fiyat politikasını kendisi belirler fiyatları düşük bulup yükselttiren de yüksek bulup düşürttürende kendisidir. Bu durumda otel dolmazsa sorumlu patron olması gerekmez mi. Otel kar edemezse sorumlusu patron olması gerekmez mi. Bütün sonuç kararlarını kendisi alır ama her aksilik veya başarısızlık genel müdürdür.
 
Satın almaya karışamazsınız karışsanız tereddüt uyandırır. Patron kendisi yapar. Personel alımına patron karar verir hatta çıkarılması da ona bağlıdır. Ama bu politikalarda başarısız olursa sorumlu yine genel müdürdür. SGK politikasını bile kendisi belirler, istediğini sigortalar istemediğini sigorta yapmaz sigorta yaptıklarının çoğu da asgari ücretlidir. Ancak devlet ola ki denetlerse suçlu genel müdürdür.
 
İş güvenliği yasaları var bence çok da gerekli. Ancak her biri için ayrı ödeme yapılma zorunluğu var ya patrona külfet gelir. Yapılmasını talep ederseniz alacağınız cevap bu kadar masrafa ne gerek var nasıl olsa denetlenmiyor. Ama denetlenecek olsa genel müdür iş bilmiyor en azından iş güvenliği yasalarını bilmiyor denir.
 
Genel müdür oteli doldurur ama görünmez arada boşluk olsun iş bilmediğiniz söylenir. Genel müdür para kazandırır kar ettirir. Kimse ödüllendirmez ancak sezon kötü geçse biz bu genel müdüre11 ne verdik ki ne isteyelim denmez ve anında başarısız ilan edilir. Dedik ya sonuç kararları patronun başarısızlık genel müdüründür.
 
Yıllarca ısrarcı olduk hatta yönetim kurulu üyesi olduğum BOYD çok uğraştı halen de çabalar sürüyor. Otelleri sertifikalı diplomalı profesyoneller yönetsin diye. Patron hegomanyasından kurtulunsun. Profesyonel  yönetici zorunluğu getirilsin. Ama geldiğimiz nokta her kararı kendi alıp yılda 2-3 genel müdür değiştiren hatta 5-10 senede 15-20 genel müdürle çalışan patron otelleri ve bu durumdan verimlilik bekleyen turizmimiz. Yazmaya gerek yok ne turizm kazanır ne turizm emekçisi.
 
Bir an profesyonel yönetici zorunluğu yasallaşmış olsun. Genel müdürün yetkisi ve etkisi olmazsa maalesef bu da yeterli olmaz. Yılda 2-3 genel müdür değiştiren patronlarda hala son karar mercii olacaksa genel müdür kaderini değiştiremeyiz. Bu durumda çalışan yani mağdur olan genel müdür  sayısı inanın çok fazla. Bir çoğu iş kaygısı ile ses çıkaramıyor. Günümüz şartlarında haksızda değiller. Ancak yukarıdaki şartlarda çalışan, çalışmak zorunda kalan genel müdürlere hakikaten otel müdürü diyebilir miyiz ?

Saygılarımla,

Hüseyin Softa