KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Turizm raporu yayımlandı. Rapora göre, pandemiyle birlikte tarihi bir çöküş yaşayan sektörde eskiye dönüş zaman alacak. Pandemi sonrası dönemde sektör dinamiklerini etkileyecek asıl konu önlemler ve aşı uygulamalarından daha çok tüketici davranışlarında görülecek.
Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Turizm Sektör Lideri Mert Öner, sektörde umudun yaz sezonunda olduğunu belirterek “Dünya Turizm Örgütü’nün toparlanma senaryoları, ilk çeyrek verileri üzerinden mayıs ayında revize edildi. Buna göre, ilk senaryo temmuz ayında bir toparlanmaya işaret ediyor ve 2021'de uluslararası yolcu sayısında 2020'ye kıyasla yüzde 40'lık bir artış bekleniyor. İkinci senaryo ise toparlanmanın eylül ayında olacağını varsayarak 2019'a göre yüzde 75'lik bir düşüşe rağmen 2020'ye göre yüzde 10'luk artış öngörüyor. Uzmanların yarısına yakını pandemi öncesi döneme erişmek için 2024 yılını beklemek gerektiğini ifade ediyor” dedi.
“Yerel turizm desteklenmeli”
Öner şöyle devam etti: “Pandemi sürecinde yaşanan değişimler, insanların uluslararası seyahat iştahını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıyor. Bu kötü görünüm turizm ekonomilerinin yerel taleple desteklenmesi sayesinde dengelenebilir. Havayolu taşımacılığı devlerinden yerel pansiyonlara kadar sektörde var olan tüm şirketlerin nakit akışlarının çok sert bir stres testine maruz kaldığı bu dönemde desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor.”
Mert Öner şu konulara dikkat çekti:
- İnsanların artık özellikle uluslararası seyahatlerde daha seçici olma eğilimi geç toparlanma senaryosunu güçlendiriyor. Yeni varyantların yarattığı endişeler, dönemsel ve bölgesel olarak sıkılaştırılan önlemler ve aşı pasaportu gibi yeni uygulamalar belirsizlik yaratmaya devam ediyor.
- Pandemi sonrası dünyada, turizm sektöründe yeni akımlar güçlenecek. Yerel turizmin güçlenmesi bunların başında geliyor. Artan hijyen beklentileri ise havayollarından otellere kadar en geniş yelpazede yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak.
- booking.com’un anketine göre tek başına seyahat etmek isteyenlerin oranı pandemi öncesi döneme kıyasla yüzde 42 artmış durumda. Bu görünüm, sektörde özellikle yerel girişimleri destekleyecek, kişiselleştirilmiş tatil deneyimi kavramını hayatımıza sokacak. Az, belki de tek katılımcılı turlar, kamplar ve glamping gibi alternatifler artık otel turizmi karşısında daha güçlü bir taleple duracak. Otel hizmetlerinde robotik uygulamaların gelişmesi gibi yeni akımlar da yakın gelecekte karşımıza çıkacak.
- Sürdürülebilirlik kavramını ise yeni dönemde daha sık duyacağız. Türkiye’de de devreye alınan güvenli turizm sertifikası gibi uygulamalar yaygınlaştıkça tüketicilerin tercih yapmaları kolaylaşacak ve endişe seviyeleri düşecek.
- Küresel ekonominin yüzde 3,7 daraldığı pandemi yılında sektör neredeyse yarı yarıya küçüldü. 2019 yılında 9,2 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör 2020 yılını 4,7 trilyon dolar büyüklükle kapattı. Sektörün küresel ekonomiden aldığı ortalama yüzde 10’luk pay yüzde 5,5 seviyesine geriledi.
- Pandemi döneminde istihdam 62 milyon azalarak 272 milyona indi. Sektör, sadece bir yılda toplam istihdamının yüzde 18,5’ini kaybetti. Küresel istihdam pastasındaki payı yüzde 10’dan 9’a geriledi.
- Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin verilerine göre, sektörün yolcu başına bir kilometre mesafede elde ettiği gelir, pandemi öncesi dönemin yüzde 65,4 altında.
- Pandeminin çıkış noktası Çin’i de içine alan Kuzeydoğu Asya bölgesindeki hacim küresel ortalamanın çok üzerinde yüzde 56 daraldı. Hindistan’ı da içine alan Güney Asya bölgesindeki yüzde 37’lik daralma ise dikkat çekici.
- Hasar durumuna ülkeler bazında bakıldığında ilk beş sırayı İspanya, Birleşik Krallık, Çin, Türkiye ve Kanada alıyor. G20 ülkeleri içinde en az kayıp yaşayan ülke Brezilya.
- Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2021 Ocak-Mart döneminde uluslararası ziyaretçi sayıları 2020’ye kıyasla yüzde 83 azaldı.
- Japonya’da yurt dışı turizm harcamaları 2020’de yüzde 83 daralırken yurt içi harcamalarda daralma oranı yüzde 30 seviyesinde.
- Dünya genelinde turist sayısında altıncı, turizm gelirlerinde ise 14’üncü sırada olan Türkiye’nin 2021 yılı ilk çeyreği itibarıyla ülke ekonomisine katkısı neredeyse sıfırlandı. Yüzde 0,3’lük çeyreklik pay, tarihin en düşük seviyesi.
- 2020’nin ilk çeyreğinden sonra yaşanan kayıp 22 milyar doları aştı. 2021 yılının ilk çeyreği sonunda elde edilen 2,5 milyar dolarlık turizm geliri ise bir önceki yılın aynı periyoduna göre yüzde 40 aşağıda.
- Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2019’da 51,9 milyon ile zirve yaptıktan sonra 2020 yılında 15,8 milyona düştü. Bu hacmin yüzde 35’lik kısmı ise pandemi etkilerinin güçlü hissedilmediği ilk çeyreğe ait.
- 2021’in ilk çeyreğindeki ziyaretçi sayısı geçen yılın yüzde 54, 2019 yılının ilk çeyreğinin ise yüzde 61 altında.
- 2019 yılını 180,8 milyar dolar ihracat hacmi ile kapatan Türkiye turizm sektöründe, 2020 169,7 milyar dolar seviyesinde kapandı. 2020’nin ilk çeyreğindeki ihracat hacmi 42,7 milyar dolar iken, 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 17,2 artarak 50 milyar dolar oldu.
- Turizm gelirleri 4,1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara geriledi ve ihracat hacmi içindeki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti.
- 2020 yılına yüzde 8 istihdam artışı ile giren sektörde çalışan sayısı 1,1 milyondan 875 bin seviyesine geriledi. Sadece turistik tesisler değil yan faaliyet kollarında da etkisini gösteren istihdam azalışı yiyecek ve içecek hizmetlerinde yüzde 13 oldu.
- Pandemi öncesi dönemde Türkiye’yi ziyaret eden yabancıların yüzde 50’si 10 ülkeden geliyordu. Rusya, Almanya, Bulgaristan ve İngiltere’den gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 39’luk paya sahipti. 2020 yılında ilk 10 ülkenin payı yüzde 58 seviyesine yükseldi ve 2021 Nisan ayı itibarıyla bu oran yüzde 52. Dört ülkenin toplamdaki payı yüzde 35’e geriledi.
- Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Haziran 2021 tarihli raporuna göre yapılandırılan turizm işletmelerinin sayısı 22’yi buldu. Yapılandırılan borç 10.6 milyar lira olurken yüzde 74’ü ise mayıs ayında yapılandırılan dört şirkete ait.
YORUMLAR